İçindekiler
-
Haber7 - ÖZEL
Lübnan'da eski teknoloji ürünü iletişim cihazlarında eş zamanlı meydana gelen patlamalar bölgede ve dünyada şok etkisi oluşturdu.
Olay anına ait görüntüler, şahısların üzerinde taşıdıkları cihazların aniden patladığını gösteriyor. İlk raporlar, terör devleti İsrail’in haberleşme cihazlarını hackleyip patlattığına işaret ediyor.
Hizbullah mensuplarının izlenme riskini en aza indirme amacıyla ABD merkezli hücresel ağ firması Motorola’ya ait Pager ve Tayvan merkezli Gold Apollo cihazlarını kullanıyordu. Gold Apollo marka çağrı cihazlarının içindeki lityum pillerin sinyal yoluyla ısındırılıp patlatıldığı belirlendi. Saldırıda 9 kişi can verirken 200'ü ağır 2 bin 800 kişi yaralandı. |
İsrail’in Lübnan’a yönelik olağandışı siber saldırısının diğer ülkelere de uyarı anlamı taşıdığı yorumları yapılıyor. Konuya ilişkin Haber7’ye değerlendirmelerde bulunan elektromanyetik dalgalar ve mikrodalga tekniği uzmanı Lokman Kuzu, şarj edilebilir lityum pillerin cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar, elektrikli arabalara kadar geniş ürün yelpazesinde kullanıldığına vurgu yaparak yerli ve milli yazılımın öneminden bahsediyor.
İNTERNETE ERİŞİMİ OLAN HER CİHAZ...
Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğr. Üy. Prof. Dr. Lokman Kuzu internete bağlı bütün cihazlarla benzer saldırıların yapılabileceğini ifade ediyor. Kuzu, “IOT (nesnelerin interneti) olan her cihaz tehlikededir. İnternete erişimi olan bütün cihazlar dışarıdan kontrole açıktır. Hatta buzdolaplarında IP varsa ve sisteme bağlanabiliyorsa onlarda da yapılabilir. Günümüz teknolojisinde artık bu çok zor bir şey değil.” diyor.
GÜVENLİK HER ZAMAN EN ÖNDE OLMALI
Lübnan’da çağrı cihazlarındaki pillerin uzaktan sinyal gönderilerek patlatıldığının altını çizen Prof. Lokman Kuzu, “Pilin patlatılması, pilin kendisine gönderilecek bir sinyalle yapılabilir. Çünkü her zaman erişimle ilgili bir arka kapı bulunuyor, Dolayısıyla erişim sağlanıyorsa bu yapılabilir. Bu noktadan sonra şunu daha iyi anlamak lazım: Güvenlik her zaman ön planda olmalıdır.” ifadelerini kullanıyor.
PATLAMA, MANİPÜLASYON, ALGI YÖNETİMİ... TEKNOLOJİYLE HEPSİNİ YAPIYORLAR!
Prof. Kuzu, birçok ülkenin teknolojiye dayalı güvenlik önlemleri aldığını belirterek, şunları söylüyor:
“Bazı ülkeler tedbirlerini sertleştiriyor bile. Çin’in, Rusya’nın, Almanya’nın Microsoft veya WhatsApp gibi platformlara kısıtlama veya yasak getirmesi gibi girişimler bu ve benzeri durumların sonucudur. Çünkü istihbarat birimleri, halkın farkında olmadığı bu tür teknolojiler konusunda sürekli tetiktedir.
Hep sorulur... WhatsApp dinlenebiliyor mu? Evet, ücretsiz olan her uygulamada ürün sizsiniz. Bu sadece patlatma olayıyla sınırlı değil. Manipülasyon, basını yönlendirme, algı yönetimi gibi başka olaylar da var, Kişi davranışlarının öğrenilip depolanması da buna dahildir.”
BAZ İSTASYONLARI YERLİ OLMALI
Bu vesileyle bir kez daha Türkiye’nin kendi telekomünikasyon altyapısını kurması gerektiğine vurgu yapan Lokman Kuzu, baz istasyonlarımızın yabancı firmalarının kontrolünde olmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
TELEFONLARI PATLATABİLİRLER
Siber güvenlik uzmanı Ersin Çahmutoğlu ise bütün telefonların uzaktan patlatılabileceğini söylüyor. Çamuhoğlu, "Fiziki olarak yerleştirilen cihazdan bahsediyorsak başka cihazda olup olmaması önemli fiziki müdahale gerekiyor. Ama yazılımsal bir açıktan bahsediyorsak Hizbullah üyelerinin kullandığı cihazlar gibi pek çok cihazda da olabilir. Şöyle bir örnek vereyim. İşin ciddiyetini anlatmak için son model en lüks en pahalı bir cep telefonu bile yaklaşık 3 sene önce çok kolay hacklenebiliyordu. İsrailli bir siber istihbarat yazılımı tarafından. Bu bugün de yapılabilir. Çünkü bir açık bulup ona uygun bir yazılım geliştirdiler. Yüzbinlerce insanı dinlediler bu şekilde. (Cep telefonları da) kesinlikle patlatabilir. İnternete bağlı bir cihazdan bahsediyorsak mümkün. İnternete bağlı olmasa bile casus yazılım o telefona o cihaza sızdıysa olur. Bu yazılımlar çok güçlü. Anlık olarak sizin telefonunuzu açar kapatır ses kaydı alır. Bunlar zor ihtimaller değil.” diyor.